Welcome to Our Website

Mossad’dan Türkiye’de suikast planı! Abdullah Ağar: MİT bunların fiyakasını bozdu

SERCAN DİNÇ / milliyet.com.tr Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İsrail’in Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerine yönelik suikast planları yapmaya başladığını iddia etti. Habere göre, İsrail istihbarat birimlerinin Lübnan, Türkiye ve Katar’da Hamas üyelerini hedef alacağı belirtildi.

İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar, İsrail devlet televizyonu KAN’da yayımlanan bir programda da “Katar, Türkiye ve Lübnan dahil olmak üzere dünyanın her yerinde Hamas liderlerini yıllar sürse bile öldürmeye kararlı oldukları” ifadelerini kullanmıştı.

NETANYAHU DA MOSSAD’A ‘ÖLÜM EMRİ’ VERMİŞTİ

Geçtiğimiz günlerde de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv’de Savaş Kabinesi üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında Mossad’a verdiği talimatı açıklamıştı.

‘Mossad’a nerede olursa olsun Hamas liderlerine karşı operasyon düzenleme talimatı verdim.’ diyen Netanyahu açıklamasının devamında, “Açık olmak istiyorum. Savaş devam ediyor. Kaçırılanların tamamını geri getirmek, Hamas’ı ortadan kaldırmak ve Hamas’tan sonra Gazze’nin terörü destekleyen, çocuklarını terörizm için eğiten, teröristlere veya ailelerine fon sağlayan bir parti tarafından kontrol edilmeyeceğini garanti altına almak gibi tüm hedeflerimize ulaşana kadar bunu sürdüreceğiz. Gazze artık İsrail için bir tehdit oluşturmayacak” şeklinde konuşmuştu.

HİÇBİR SERVİSİN BU TÜR OPERASYONLARINA MÜSAADE EDİLMEYECEK

Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, İsrail’in Türkiye dahil Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerini hedef alacağına dair uluslararası basında yer alan haberlere ve İsrailli yetkililerin bu yöndeki açıklamalarına istinaden muhataplara gerekli uyarıların yapıldığı ve aksi yöndeki bir tutumun ciddi sonuçları olacağının bildirildiği belirtildi.

Kaynaklar, muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını ifade ederek, hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini vurguladı.

ABDULLAH AĞAR: KARŞI TEPKİ KOYMAMIZLA BERABER NETLEŞEN BİR DURUM

Konuyla ilgili milliyet.com.tr’den Sercan Dinç’e açıklamalarda bulunan Terör ve Güvelik Uzmanı Abdullah Ağar, “Bu bizim karşı tepki ortaya koymamızla beraber netleşen bir durum. Mesele önce İsrail devlet yapılanması Hamas’ın hem siyaseten ve askeri gücünü sadece Gazze’de, Batı Şeria’da, Doğu Kudüs’te değil bütün dünyada kırmayla ilgili bir tartışma başlattı. Bu tartışmadan sonra Netanyahu çıktı ‘Ben talimat verdim. Hamas’ın siyasi ve askeri ayağını bütün dünyada yok edeceğiz’ dedi. Bu önemli bir şey.

1972 YILINDAKİ MÜNİH OLİMPİYATLARI’NDA YAŞANANLAR

Hamas’ın siyasi ayağının bizi ilgilendiren tarafının Türkiye’ye gelip gittiği, Türkiye’de bazı bürolarının olduğu vs. böyle bir konu var. Netanyahu’nun bu açıklamasının büyük bir sebebiyet vereceğini, büyük bir kutuplaşmaya hatta mücadeleye sebebiyet verebileceğini zaten işi takip edenler düşündüler, söylediler. Ondan sonra kamu yayıncı kuruluşu KAN da orada İsrail İç İstihbaratından Sorumlu Başkanı Ronen Bar bir cümle kurdu ama tarih ve zaman yok, ne zaman konuştuğu belli değil. Ama bunu paylaştılar. Bar şöyle bir cümle kurdu; ‘Biz, Hamas’ın siyasi ve askeri ayaklarına Batı Şeria ve Gazze’de ardından Lübnan, Katar ve Türkiye’de operasyon yapacağız. Bu bizim günümüzün 1972 Münih’idir.’ dedi. Yani Münih’e atıf da var.

Münih’te ne olmuştu? Filistinli bir örgüt 11 İsrailli antrenör ve sporcuyu katletmeleri sonrasında Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bunlara karşı İsrail istihbarat operasyonları yapmıştı. Şimdi de benzer bir cümle kuruyor.

“İKİ DEVLET ARASINDA KUTUPLAŞMANIN AYAK SESLERİ BUNLAR”

Netanyahu’nun böyle bir cümle kurması ardından Türkiye’nin isminin geçmesi tabi son derece önemli bir gerilim kaynağı. Çünkü istihbarat servisleri ülkelerde kendi güvenliklerine bağlı olmak üzere kendi hassasiyetleri veya hedefleriyle ilgili olarak operasyonlar yaparlar. Ama bu hiçbir zaman açıklanmaz, söylenmez, dile getirilmez. Sonuçta kabul de etmezler. Ama böyle Türkiye’nin ismini vererek bir cümle kurmak son derece tehlikeli. İki devlet arasında husumetleşmenin, kutuplaşmanın hatta kendine özgü bir mücadelenin ayak sesleri bunlar.

“SON DERECE TEHLİKELİ BİR GİZLİ ÖZNE BARINDIRIYOR”

Bir diğer tarafıyla da ‘Doğrudan doğruya senin topraklarında operasyon yapacağım’, ‘Egemenliğini ihlal edeceğim’ gibi son derece tehlikeli bir gizli özne barındırıyor bu işin içerisinde. Türkiye de doğal olarak ismi geçince bir uyarı yayınladı, ismi verilmese bile MİT’in yetkilisi tarafından. Türkiye, ‘Bunun sonuçları olur’ dedi.

“İSRAİL’İN TAHRİK EDİCİ BİR TUTUMU VAR”

Gazze üzerinden ortada zaten büyük bir gerilim var, büyük bir kutuplaşma var. Bunun derinleşmesine ve husumetin, rekabetin, mücadelenin artmasına dair İsrail’in tahrik edici bir tutumu var. Bu tutumu değişik ve tahrik edici şekillerde ortaya koyuyor.

İsrail, Hamas ile mücadele etmeli midir? Etmelidir. Bu işin doğasında var. Ama bu masumları katlederek değil. Masumların üzerine birkaç atom bombası gücünde patlayıcı atarak değil. Bu özel operasyon tarzında seçici olarak yapılması lazım. İsrail bunu yapmadı. Türkiye de doğal olarak insanlığıyla, vicdanıyla, uluslararası hukukla buna karşı çıktı.

“İSRAİL’İN TÜRKİYE’NİN TEPKİLERİNİ ALIP BAŞKA TARAFLARA ÇEKMESİ ÇOK DAHA VAHİM SONUÇLAR ORTAYA KOYABİLİR”

İsrail tarafı bu şekilde cinnet halinden kurtulması gerekiyor ve İsrail’in bir barışa ihtiyacı var. Türkiye’nin çabası bundan yana. Tepki göstermeyecek miyiz? Bu tepkileri alıp başka taraflara çekmesi ve bunu egemenlik ihlaliyle ilintilendirerek bir iş yapması açıkçası çok daha vahim sonuçlar ortaya koyabilir. Sonuçta gerekçeler üretebilir. Türkiye gerekli ikazı, gerekli uyarıyı ilgili makamlar, kurumlar çerçevesinde yaptığı gözüküyor. Açıkçası bu tür cümleler son derece tehlikeli cümleler. İş çok farklı yerlere gidebilir.

“MİT DAHA ÖNCE BUNLARIN FİYAKASINI BOZDU”

Şunu da söyleyeyim; İsrail’in var, İran’ın var… Daha önce MİT’in karşı koyma mekanizmaları da bunlara karşı operasyonlar yaptı ve bunların fiyakasını bozdu. Bu, o dünya için önemlidir. Siz yurt dışında bir operasyona kalkışır ve karşı istihbarat servisi engeller, yakalarsa sizin istihbarat camiasında fiyakanızı sarsar, karizmanızı çizer. Geçmişte bu tür olaylar var. Ama bu tür olaylarda hep ne var? Sahada kullanmış oldukları elemanlar var. Bunların üzerinden yapılan bir mücadele.

“HİÇBİR ZAMAN KABUL ETMEZLER, KENDİ ARALARINDA ÖZGÜ BİR REKABETTİR”

İstihbarat servislerinin hem kendi aralarında iş birlikleri vardır hem de kendi aralarında rekabetleri vardır. Kendi topraklarını, egemenlik alanlarını istihbarat ve istihbarata karşı koyma üzerinden korurlar. Taraflarla ülkenin egemenlik alanlarında örtülü ve gizli operasyonlar yaparlar. Bunlar hiçbir zaman birbirlerine mani olmaz, çünkü kabul etmezler. Bu kendi aralarında özgü bir rekabettir.

Ama İsrail bunu afişe etti, Türkiye’yi hedef gösterdi. Bu egemenlik ihlali olduğu için gerekli cevap verildi. Yapmaya kalkarlarsa çok daha farklı noktalara gideceğini değerlendiriyorum.

İSRAİL’İN HEDEFİNDEKİ 6 HAMASLI VE YAŞADIKLARI ÜLKELER

İsrail Yedioth Ahronoth gazetesinde okuduğuma göre; İsrail’in öncelikli 6 Hamas önde geleni hedefi durumunda. İsrail 6 Hamaslı lideri suikast listesine koydu. Bunların 3’ü askeri, 3’ü siyasi. Askeri olanlar Hamas’ın filli lideri Yahya Sinvar, Muhammed el Dayf ve gölge adam/Sinvar’ın askeri yardımcısı olarak tanımlanan Mervan İsa’dır. Bunların üçü de Filistin’de. Ülke dışında bulunan diğer üç lider ise, Haniye, Meşal ve Salih el Aruri. Haniye ve Meşal Katar’da yaşıyor. Aruri ise Lübnan/Beyrut’ta. Başta Aruri olmak üzere bu 3 ismin geçmişte Türkiye’ye gelip gittiği biliniyor. Burada bir soru daha akla geliyor. İsrail’in hedef listesi bunlarla sınırlı mı?

“MİT VE TÜRKİYE’NİN BU KONUDA ŞAKASI YOK”

İsrail’in akıl tutulması sürecinden geçtiğini belirten Terör ve Güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ da CNN TÜRK’te yaptığı açıklamada şunları söyledi;

Türkiye’nin baştan sonra tavrı belli. Biz insanlıktan yanayız. Baştan beri duruşumuz belli. İsrail’in en büyük taktiği; olduğundan güçlü göstermek kendini. İşin gerçeği bu mu? Uzaktan yakından ilgisi yok. Bugün dikkat edersen Gazze’de yaşanan hadiselerin başlangıcında istihbarat zafiyetinden bir dönem yaşanıyor. Bu konuda kime operasyon yapıyorsun ne maksatla yapıyorsun bunun da cevabı yok. Neye göre operasyon yapacak, esas soru buradan başlamalı. İki ülke arasında herhangi bir alışveriş olmadan ahkam kesmek MOSSAD’ın boyunu aşar. Bu cümlelerin sahada karşılığı yok. MİT ve Türkiye’nin bu konuda şakası yok, ikaz da bunu gösteriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir